İçeriğe geç

Şehir ve Lezzet Yazılar

Eş hükümdarlık sistemi nedir ?

Eş Hükümdarlık Sistemi: Edebiyatın Anlatılarına Yansıyan Güç ve Paylaşım Kelimenin gücü, anlatıların dönüştürücü etkisiyle başlamak, bir edebiyatçının dünyasında, her şeyin bir anlatıdan ibaret olduğunu söylemek abartı olmayacaktır. Kelimeler, sadece birer iletişim aracı değil, aynı zamanda toplumsal yapıları, gücü ve ilişkileri yeniden şekillendiren unsurlardır. Edebiyat, bu gücü en iyi şekilde kullanan ve toplumları dönüştüren bir sanattır. Peki ya güç ve iktidar da bir anlatı ise? İktidarın, kelimelerle ve fikirlerle nasıl paylaşılabileceğini düşündüğümüzde, edebiyat bizlere eş hükümdarlık sistemini anlatan derin izler bırakır. Bu yazıda, eş hükümdarlık sistemini edebi bir bakış açısıyla ele alacak, metinler, karakterler ve temalar üzerinden bu yapıyı çözümleyeceğiz. Eş…

4 Yorum

1 kg cam kaç TL ?

1 Kg Cam Kaç TL? Öğrenmenin Dönüştürücü Gücü Öğrenmek, sadece bilgi edinmenin ötesinde, yaşamımızı dönüştüren bir süreçtir. Eğitim süreci, hem bireyleri hem de toplumları dönüştürme gücüne sahiptir. Her yeni bilgi, her yeni beceri, bir zincirin halkası gibi bizleri daha güçlü, daha donanımlı kılar. Bu yazımda, öğrenmenin gücünü, pedagojik yöntemleri ve toplumsal etkileri tartışırken, “1 kg cam kaç TL?” sorusunun cevabına da eğileceğiz. Bu soru aslında bize sadece bir malın fiyatını sormuyor, aynı zamanda eğitimin, düşünmenin ve sorgulamanın ne kadar önemli olduğunu da hatırlatıyor. Öğrenme Teorileri: Eğitimdeki Farklı Yaklaşımlar Eğitim dünyasında, öğrenme teorileri bireylerin nasıl öğrendiğini anlamamıza yardımcı olur. Her bireyin…

8 Yorum

Şeker hastaları için tokluk şekeri kaç olmalı ?

Şeker Hastaları İçin Tokluk Şekeri Kaç Olmalı? Geleceğe Dair Vizyoner Bir Bakış Geleceğe dair konuşmayı severim… Çünkü orada henüz yazılmamış hikâyeler, alınmamış kararlar ve keşfedilmeyi bekleyen sağlık devrimleri vardır. Şeker hastalığı gibi kronik bir konuyu da sadece “bugünün sayıları” ile sınırlı düşünmek istemiyorum. Gelin birlikte, tokluk kan şekeri meselesine yalnızca bugünün verileriyle değil, yarının potansiyeliyle de bakalım. Peki sizce, 10 yıl sonra bu rakamlar hâlâ aynı mı olacak? Yoksa yeni nesil teknolojilerle tamamen farklı bir diyabet anlayışına mı sahip olacağız? Bugünün verilerine göre diyabetli bireylerde yemekten 2 saat sonraki tokluk kan şekeri 180 mg/dL’nin altında olmalıdır. Bazı rehberler ise 140…

8 Yorum

Heyecanı yenmek için ne yapılır ?

Tarihin Nabzında: Heyecanı Yenmek İçin Ne Yapılır? Tarih, insanoğlunun duygularla verdiği en uzun sınavdır. Bir tarihçi olarak, geçmişin satır aralarında yalnızca savaşları, antlaşmaları ya da devrimleri değil; insanın iç dünyasındaki çalkantıları da okurum. Heyecan, bu çalkantıların en eski ve en tanıdık olanıdır. İnsanlık tarihi boyunca, liderlerden sanatçılara, sıradan yurttaşlardan devrimcilere kadar herkes bu duyguyla yüzleşmiştir. “Heyecanı yenmek için ne yapılır?” sorusu, bu yüzden sadece psikolojik değil, aynı zamanda tarihsel bir sorudur. Tarihin İlk Sahnelerinde Heyecan: Cesaretle Korku Arasında İlk çağlardan itibaren heyecan, insanın hayatta kalma mekanizmasının bir parçasıydı. Mağara insanı için heyecan, bir tehlike karşısında bedenin uyarı sinyaliydi. O dönemde…

8 Yorum

Hematoloji hangi hastalıklara bakıyor ?

Hematoloji Hangi Hastalıklara Bakıyor? Kanın İktidarı, Bedenin Siyaseti Bir Siyaset Bilimcinin Bakışı: Kanın Yönetimi ve Toplumsal Düzen Toplum, tıpkı bir beden gibidir. Devlet onun kalbidir, kurumlar damarlarıdır, vatandaşlar ise bu damarların içinden geçen kan hücreleri gibidir. Her biri görevini yapmadığında sistem çöker, düzen bozulur, kriz başlar. Hematoloji, bu biyolojik düzende tıpkı bir siyaset bilimci gibi çalışır: gücü, dengeyi ve sistemin sürekliliğini analiz eder. Bir siyaset bilimcinin gözünden bakıldığında, “hematoloji hangi hastalıklara bakıyor?” sorusu yalnızca tıbbi bir merak değil, aynı zamanda toplumsal bir metafordur. Çünkü hematoloji, kanın düzenini incelerken, aslında toplumun iktidar yapısına benzer bir denetim mekanizması kurar. Peki, bir toplumun…

Yorum Bırak

Helvacı Yakup kim ?

Helvacı Yakup Kim? – Toplumsal Roller, Kültürel Pratikler ve Bir Helvacının Hikâyesi Toplumun Nabzını Tutan Bir Araştırmacının Girişi “Helvacı Yakup kim?” diye sorduğumda, aslında sadece bir insanı değil, bir dönemin, bir kültürün ve bir toplumsal yapının izini sürüyorum. Sosyolog olarak benim için isimler, yalnızca bireyleri değil; o bireylerin içinde şekillendiği toplumsal düzenleri temsil eder. Helvacı Yakup da böyledir: bir meslek, bir değer, bir cinsiyet rolü, bir toplumsal imge… Bu yazıda, Helvacı Yakup’un kim olduğundan çok, onun temsil ettiği toplumsal anlamı konuşacağız. Çünkü bazen bir insan, bir toplumun aynası olur. Bir Mesleğin Sosyolojisi: Helvacılık ve Erkeklik İmgesi Helvacı Yakup figürü, Osmanlı…

Yorum Bırak

Sexting aldatma sayılır mı ?

Sexting Aldatma Sayılır mı? Dijital Flört Arenasında Mizah Dolu Bir Yolculuk Hadi dürüst olalım… Hepimizin aklından en az bir kez şu soru geçmiştir: “Sexting yapmak aldatmak mı sayılır, yoksa sadece parmaklarımızın romantik birer gezintisi mi?” Evet evet, tam olarak o soru. Dijital çağın en tehlikeli (ve en gülünç) tartışmalarından biriyle karşınızdayım. Kahvenizi alın, çünkü bu yazı biraz kahkaha, biraz şaşkınlık ve bolca “Ayy gerçekten böyle düşünen var mı?” hissi barındırıyor. Önce Bir Tanım Yapalım: Sexting Nedir? Sexting, iki yetişkinin telefon, sosyal medya veya mesaj uygulamaları üzerinden cinsel içerikli mesajlar, fotoğraflar veya videolar göndermesi anlamına gelir. Yani özetle: “Merhaba, nasılsın?” yerine…

Yorum Bırak

Güzelleme nedir örnek ?

Güzelleme Nedir Örnek? – İktidarın, İdeolojinin ve Duygusal Temsiliyetin Estetik Yüzü Bir siyaset bilimci olarak, her kelimenin ardında bir iktidar ilişkisi ararım. “Güzelleme nedir?” sorusu, dilin estetik yönüyle ilgilenen bir sorudan fazlasıdır; bu soru, toplumsal düzenin hangi değerleri meşru, hangilerini görünmez kıldığını da sorgular. Çünkü güzelleme, yalnızca bir kişiyi, bir doğayı ya da bir duyguyu övmek değildir; aynı zamanda bir meşruiyet üretimidir. Tıpkı siyasal iktidar gibi, güzelleme de bir şeyi yüceltirken başka bir şeyi dışlar, görünmez kılar. Peki, bir toplum neyi güzel bulur? Kimin sesi övgüye layıktır? Bu sorular, sadece edebiyatın değil, siyasetin de özünü oluşturur. Güzelleme: Estetikten İktidara Uzanan…

8 Yorum

Güneş UV ışını mı ?

Güneş UV Işını mı? Kültürlerin Işığında Antropolojik Bir Yolculuk Işığın Altında Toplanan İnsanlık: Antropoloğun Girişi Bir antropolog olarak dünyayı anlamaya çalışmak, yalnızca insanı değil, insanın ışıkla kurduğu bağı da anlamaya çalışmaktır. Dünyanın her köşesinde, farklı topluluklar güneşi bir tanrı, bir anne, bir baba ya da bir öğretmen olarak adlandırmıştır. Bu çeşitlilik içinde, bilimsel bir soru bile — “Güneş UV ışını mı?” — kültürel bir mercekle bakıldığında çok daha derin bir anlam kazanır. Güneş, biyolojik olarak ultraviyole (UV) ışınları yayar. Ancak antropolojik olarak, bu ışınlar yalnızca fiziksel bir enerji değil; insan topluluklarının inançlarını, ritüellerini ve kimliklerini biçimlendiren görünmez bir sembol alanıdır.…

8 Yorum

Evlilikte güven problemi nasıl aşılır ?

Bir Kültürün Aynasında Güven: Evlilikte Güven Problemi Nasıl Aşılır? İnsanı anlamak, onun ritüellerini, sembollerini ve sessiz anlaşmalarını okumakla mümkündür. Bir antropolog için evlilik, sadece iki bireyin değil, iki kültürün, iki anlatının, iki dünyanın buluştuğu karmaşık bir sistemdir. Farklı toplumlarda evlilik, bazen bir anlaşma, bazen bir kutsal söz, bazen de sessiz bir ritüeldir. Fakat hangi kültüre bakarsak bakalım, evliliğin görünmeyen harcı hep aynıdır: güven. Güven, antropolojik açıdan bir topluluğun sürekliliğini sağlayan en temel simgesel unsurlardan biridir. Ancak modern dünyada bu sembolün anlamı çözülmeye başlamıştır. Peki, evlilikte güven problemi nasıl aşılır? Belki de cevap, kültürlerin içinde saklı olan kadim ritüellerde, ortak hafızalarda…

Yorum Bırak
şişli escort
Sitemap
tulipbet girişsplash